Araba ya da taşıt tutması, uzun vadeli sıkıntılara yol açmasa da Özellikle sık sık seyahat edenler için hayatı zorlaştıran bir durum. Tıpta ‘hareket hastalığı’ (motion sickness) olarak isimlendirilen bu tablo baş dönmesi, bulantı, kusma, soğuk terleme, rengin soluklaşması üzere şikayetlerle kendini gösteriyor. Başta çocuklar ve bayanlar olmak üzere pek Fazla kişinin kâbusu olan bu rahatsızlığın altında yatan Sebep ise istikrar sistemi.
Vücutta dengeyi sağlamada İç kulak, gözler ve derin duyu organları vazifeli. Bu organlar yani istikrar sistemi, beynimize bedenimizin Uzay içindeki durumunu, yerini, tarafını, ne tarafa yanlışsız devinim ettiğini bildiriyor. Lakin araç içerisinde seyir halindeyken bu üç sinirsel yolla beyne birbiriyle uyumsuz, Zıt sinyaller ulaşıyor. Yol tutmasına ‘postural istikrarsızlık’ da denildiğini söyleyen Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, “Herhangi bir araçta, seyahat esnasında vestibüler ve istikrar merkezi bir devinim algılar lakin beyin, eklem reseptörlerinden İkaz gitmediği ve ayaklar devinim etmediği için çelişkiye düşer. Bunun sonucunda istikrarla ilgili merkezlerin Daimi İkaz gönderdiği talamus, hipotalamus ve amigdala bir anormallik olduğunu algılayarak direkt savunma durumuna geçer” bilgisini paylaşarak şu ayrıntıları verdi:
“Savunma yansısı sonucu refleks olarak bulantı yaşanır ve kusma yoluyla mide boşaltılır. Ayrıyeten kalp ve beyin üzere hayati organlara daha Fazla kan pompalandığı için de Çehre ve eller soluklaşır, soğuk soğuk terleme ortaya çıkar. Bu esnada haliyle kalp ritmi de hızlanır.”
İŞİTME MANİSİ OLANLARDA YOL TUTMASI YAŞANMIYOR
İşitme engelli bireylerde yol tutması görülmediğini lakin bunun sebebinin de net olarak izah edilemediğini lisana getiren Uzm. Dr. Mehmet Yavuz, yol tutmasının bayanlarda erkeklere göre daha Çok ortaya çıktığını da aktardı. Yol tutmasının çoklukla taşıtın durmasıyla yatışıp şikayetlerin ortadan kalktığını söyleyen Yavuz, “Ancak birtakım durumlarda seyahatten birkaç gün sonrasında bile bulantı hissi üzere şikayetler devam edebiliyor. Denizciler uzun gemi seyahatleri yüzünden geminin sallanmasına öylesine alışıyor ki karaya çıktıklarında bu sefer de ‘kara tutması’na uğruyor ve ortama Ahenk sağlamakta zorlanıyorlar. Diğer taraftan sıcak hava, akaryakıt, mazot üzere Üzücü kokular, çok gürültü, araç içinde kitap okunması, telefonla yahut bilgisayarla uzun mühlet meşgul olunması, gidiş tarafına Aksi oturulması ve gerilim de yol tutmasını tetikleyebiliyor. Çok inişli çıkışlı yahut virajlı yollar, uçağın türbülansa girmesi ve geminin Fazla sallanması da yol tutmasını kolaylaştıran etkenlerden” dedi.
BU YİYECEKLERE DİKKAT!
Yol tutması yaşamamak için dikkat edilmesi gereken yiyeceklerin olduğuna dikkat çeken Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, “Ağır ve baharatlı yiyeceklerden kaçınmak gerekir. Birebir vakitte kafeinli içeceklerden ve alkolden de sakınmak gerekiyor. Zencefil ve naneli eserler ise mide bulantısını geçirmede tesirli olabiliyor” tabirlerini kullandı.
Dikkatin Daimi yola verilmesi sebebiyle araç kullananlarda yol tutmasının Derhal derhal hiç görülmediğinin bilgisini paylaşan Uzm. Dr. Mehmet Yavuz, yol tutmasını önlemek için yapılacakları sıraladı:
“Yol tutmasını önlemede sürücünün yanındaki ön koltuğa oturmak nispeten yararlı olabilir. Seyahat esnasında yanlara yahut geriye değil, ufuk çizgisine hakikat bakılmalı. Yol tutmasından muzdarip olanlar seyahat esnasına kitap, gazete okumamalı, telefonla yahut bilgisayarla meşgul olmamalı, yanındakine dönüp konuşmamalı. Muhtemel olduğunca ön taraflara ve cam kenarına oturmalı.”
‘SAVAŞ PİLOTU ANTRENMANLARI YAPILMALI’
Yavuz’un Daimi seyahat etmek zorunda olup yol tutması yaşayanlara önerisi ise Cenk pilotu eğitiminde kullanılan antrenmanlardan faydalanmaları. Başın öne, geriye, yanlara olan süratli formda devinim ettirildiği bu idmanların 3 hafta boyunca her gün en az 10 dakika yapılması gerekiyor. Peki birtakım şahıslar neden yol tutması sorunu yaşamıyor? Otomobil tutan ve tutmayan bireyler ortasında Değerli bir farklılığın bulunmadığına değinen Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, bu durumu şöyle açıkladı:
“Bazı şahısları neden hiç yol tutmadığı anlaşılmış değil. Bu bahiste genetik birtakım yatkınların olduğu düşünülüyor. Lakin bizim kanaatimiz bebekken yahut çocukken geçirilen kulak enfeksiyonları yahut kulak bölgesine alınan darbelerin daha sonrasında yol tutmasına yol açabildiği.”
YARA BANDI TAHLİL MÜ?
Sosyal medyada süratle yayılan, ailelerin seyahat öncesi çocuklarına uyguladıkları yara bandı yolu hakkında da bilgi veren Uzm. Dr. Mehmet Yavuz, “Göbek deliğinin çapraz biçimde iki yara bandıyla kapatılması Özellikle çocuklarda yol tutmalarını önleyebiliyor. İşleyiş düzeneği tam olarak anlaşılamasa da zararsız bir metot olduğu için denenebilir” bilgisini paylaştı.
Yorum Yok