Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde yaklaşık 12 bin dekar alanda ekilen ve buğdayın atası olarak bilinen coğrafik işaretli Eser siyez buğdayının ekimine başlandı. Bölgede “kabulca”, “kaplıca” yahut “Hitit bulguru” olarak da bilinen siyez bulgurunun ekimi sırasında hiçbir kimyasal husus kullanılmıyor. Traktörlerle büsbütün doğal olarak ekilen siyez, sulanmadan ve hiçbir gübre kullanılmadan kış mevsiminde kar suyuyla yetişerek Ağustos ayında da hasadı yapılıyor.
Doğal ortamda ilaçsız gübresiz büyüyebilen Biricik tahıl eseri 12 bin yıllık geçmişi ile 14 kromozom sayısıyla genetik olarak yeryüzündeki birinci buğday tipi olarak kabul ediliyor. Günümüze kadar Kastamonu’da korunarak yetiştirilen siyez, en Fazla İhsangazi, Seydiler ve Devrekani ilçelerinde üretiliyor.
Bölgede üretilen siyez buğdayının yaklaşık yüzde 70’i bulgur, Geri kalan kısmı de un ve yem olarak değerlendirilirken buğdayın atası siyez, İç pazarın yanı Dizi Yurt dışında da ağır istek görüyor. Siparişleri hasat edilmeden alınan siyez buğdayı adeta yok satıyor.
“12 bin yıllı cet tohumumuz siyezi toprakla buluşturuyoruz”
İhsangazi’de geçmişi 12 bin yıllık cet tohumu siyez buğdayını toprakla buluşturduklarını söyleyen genç çiftçi Yasin Ciğerci, “Siyezi üretip taş değirmenimizde işliyoruz. İşlediğimiz eserlerimizden siyez unu, siyez bulguru, siyez ekmeği, siyez erişte, siyez makarnası, siyez tarhanası, siyez gevreği, siyez Galetası, siyez kısırlığı, siyez çorbalığı üzere eserler ortaya çıkararak kendi eserimizi internet üzerinden İhsangazi siyez ismiyle pazarlıyorum. Türkiye’nin her yerine gönderiyorum ve kimi Öğrenci yetişemiyoruz” dedi.
Ata tohumu siyezin günümüze kadar bozulmadan doğal olarak gelmesinden dolayı kıymetini Fazla uygun bildiklerini Anlatım eden Ciğerci, “Günümüze kadar İhsangazi’de korunarak sahip çıkılan siyez buğdayımızın pahasını bilmek bir genç çiftçi olarak Fazla hoş bir his. Zira ceddinizin size bırakmış olduğu mirası anlamış oluyorsunuz. Herkes çiftçi olmak ister ancak yürek edip başaramaz. Ben bu duyguyu yaşadım ve inandım ve başardım. nihayet vakitlerde hastalıkların çoğaldığı şu periyotta herkes sıhhatine Fazla dikkat etmeli, yediğimiz eserleri bilerek, araştırarak yediğimizde daha hoş olur. sıhhat bizim için Fazla kıymetli, her çiftçi genç toprağına sahip çıkmalıdır” diye konuştu.
“İlk etapta 20 dönümlük alana siyezin ekimine başladık”
İlk olarak 20 dönümlük tarlalarına siyez ektiklerini anlatan Ciğerci Siyez buğdayını mibzer prosedürüyle ektiklerini belirterek, “Mibzer ile tarlada yavaş giderek kendi basamaklarıyla atma yapıyor. Her atmada bir Tane siyez buğdayı düşmüş oluyor. Bugün 20 dönümlük tarlamıza, dönüme 20 kilogram siyez buğdayı ektik. Ektiğimiz her siyez buğdayı bizim için Fazla kıymetli. 1 tanesi bile Ziyan olmamalı. çok ekersek tarlada yatma olur, az ekersek bu sefer randıman kaybı olur. Bu yüzden ayarlamasını Fazla âlâ yapmak lazım. Siyez buğdayımızı ektikten sonra tarlamızı rasat yapmamız gerekiyor. Tarlamızı sulama yapmadan doğal yağışlar ve kar sularıyla kendini besliyor. tabiat her şeyiyle bize kendini sunuyor. Bizim için bu Hadise Fazla daha hoş. Tarlamızın büyüme hasat muhtemele kadar takip etmemiz gerekiyor. Her bölgenin iklimi şartı farklıdır. cet tohumu siyez buğdayımız her yerde kendini sevdirmiyor, yalnızca İhsangazi’mize has bir buğdaydır. Bu pahası yalnızca bize gösteriyor. Bizde bedelini biliyoruz” formunda konuştu.
Siyezi ekmeden Evvel Biricik sürüşünü ve akabinde çift sürüşünü yaptıklarını söyleyen Ciğerci, “Şu anda siyez buğdayımızı toprakla buluşturuyoruz. İlah nasip ederse randımanı de hava kurallarının durumuna nazaran değerlendirip ona nazaran topraktaki yağışı ve kar rahmetini bekleyerek randıman alacağız. İnşallah bu yılda siyezden hoş randıman bekliyoruz. Bu Yıl ki hasattaki randıman Fazla yeterliydi, tıpkı randımanı önümüzdeki yılda bekliyoruz” dedi.
“Aynı tarlaya iki sene üst üste biz siyez ekmeyiz”
2022-2023 yılının siyez ekimine başladıklarını söyleyen siyez üreticisi Sebahattin Ciğerci ise, şöyle konuştu: “Şu anda 20 dönümlük tarlamıza siyez ekiyoruz. 12 bin yıllık olan cet tohumumuz siyezini ekiyoruz. Randımanı yüksek, tıpkı vakitte siyezden biz, siyez ekmeği, siyez bulguru, siyez unu üzere diğer çeşitlerini de yapmaktayız. Bunu kendi değirmenlerimizde işleyip iktisada de katkı sağlıyoruz. Siyez verimli bir eser, tıpkı tarlaya iki sene üst üste bize siyez ekmeyiz. Her Yıl farklı tarlaya siyez ekeriz. Ekmediğimiz tarlamızı nadasa bırakırız, bu sayede randımanı artar. Ben, her Yıl siyez üretimi yapıyorum, bu sayede ülke iktisadına de bir katkımın olduğunu düşünüyorum. Bu Yıl ben, 70-80 dönüm ortasında siyez ekmeyi düşünüyorum” Ciğerci, siyezde gübreleme yapmadıklarını ve doğal olarak ürettiklerini kaydetti.
Yorum Yok