SERVET YILDIRIM – 2015 yılının Eylül ayında Birleşmiş Milletler genel Konseyi yoksulluğu ortadan kaldırmak, gezegeni korumak, eşitsizlik ve adaletsizlikle çaba etmek gayesiyle Sürdürülebilir Kalkınma Emellerini (SKA) resmen kabul ederken, 193 ülke de bu hedeflerin gerçekleştirilmesine yönelik siyasetler uygulanmasını kabul etti. Böylelikle ortaya 2030 yılı sonunda ulaşılması hedeflenen bir yol haritası konuldu. Bu hedeflere ulaşmak için yaklaşık 8 yılımız kaldı. lakin hala hedeflenen fotoğrafın uzağındayız.
Kâr birinci odak değil
Dünyanın en Aka kurumsal sürdürülebilirlik insiyatif olan Birleşmiş Milletler Küresel Compact (UNGC) ile Yönetim danışmanlığı şirketi Accenture tarafından ortak hazırlanan bir çalışma var. Bu Yıl 12’ncisi çıktı. Yekün 128 ülke ve 18 farklı kesimde çalışan 2 bin 600’ün üzerindeki CEO ile yapılan görüşmelerden sonra hazırlanan 130 sayfalık kapsamlı bir rapor bu. Rapora nazaran CEO’lar sürdürülebilir kalkınma maksatlarını yaşatabilmek için sürdürülebilirlik çalışmalarının hızlandırması gerektiğini düşünüyorlar.
Aslında bardak büsbütün boş değil. SKA’ların kabul edildiği 2015 yılından bu yana pek Fazla adım atılmış. Raporda bu Olumlu sonuçlar aktarılıyor fakat birebir vakitte bundan daha bariz olarak bir acil aksiyon vurgusu da yer alıyor. Yani CEO’lar iyimserler ancak optimist olduklarından daha Çok telaşlılar. Bu kaygıdan dolayıdır ki birçok ülkede CEO’lar sürdürülebilirliği ajandalarında bir öncelik haline getiriyorlar. Yatırım kriterlerini tekrar gözden geçiriyorlar, daha inovatif Amel modelleri geliştiriyorlar.
Büyük ve global savı olan şirketler artık o eski klasik bakışa sahip, yalnızca bilanço karına ve ortakların Üleş pahalarını artırmaya odaklanan şirketler değiller. örneğin artık içinde aktiflik gösterdikleri toplumlarla daha Çok işbirliği yapıyorlar. Sürdürülebilirliği Amel yapış biçiminin bir kesimi haline getirmeye çalışıyorlar. lakin bu gayretler kâfi değil. CEO’lara nazaran daha somut sürdürülebilirlik taahhütleri verilmeli.
Kaygı noktaları
Raporda öne çıkan Telaş yaratıcı noktalara baktım. çok fazla bilinmeyen bir şey yok. Nerdeyse hepsi daha Evvel tekraren yazıldı çizildi. Bu köşede de bu hususta Fazla kere yazıldı. örneğin diyorlar ki:
– var süratle gidersek SKA’lara ulaşmak imkansız. Şunun şurasında 2030 yılı sonuna, yani maksat tarihe sekiz Yıl kaldı. Birtakım ilerlemelere Karşın bu gayelerin çizdiği tablonun Fazla uzağındayız.
– Global istikrarsızlık artan bir halde devam ediyor. Ve artan istikrarsızlık bu hedeflere ulaşılmasını daha da zorlaştırıyor.
– Jeopolitik tansiyonlar global ekonomiyi yine şekillendiriyor. CEO’lar bu globalleşmenin yeterli bir şey olduğuna inanıyorlar ancak kapsayıcılığı konusunda kuşkuları var. Globalleşmenin nimetlerinden herkes birebir biçimde ve ölçüde faydalanamıyor. Hasebiyle eşitsizliklerin giderilmesi için “daha iyi” bir globalleşmeye gereksinim var. CEO’lar SKA’lara ulaşılması için globalleşmenin Gerekli olduğunu düşüyorlar.
– İş dünyası artık birebir anda birçok zorlukla karşı karşıya geliyor. Bu zorluklar birbirlerini beslerken ve birebir anda gerçekleşirken daha Aka tesire yol açıyorlar. mesela iklim değişikliği global eşitsizliği de artırıyor. Dünya Bankası iddialarına nazaran önümüzdeki devirde 130 milyon şahıs daha iklim değişikliği nedeniyle fakirleşecek, 200 milyon şahıs konutlarını terk edecek Öbür yerlere taşınacak.
– Jeopolitik problemler ve iklim değişikliği Besin krizini derinleştiriyor. Bunun bir örneğini geçen Yıl yaşadık ve bu Yıl da yaşıyoruz. Ukrayna’da Rus saldırısı ile başlayan kriz iklim değişikliği ile birleşince ekonomileri de zorlayacak biçimde Önemli bir Besin problemine yol açtı.
Dert bir değil ki
İş dünyasının karşı karşıya bulunduğu zorluklar saymakla bitmez fakat bunlardan kimileri Özellikle nihayet periyotta Amel yapmayı zorlaştırırken, uzun vadeli yatırım planları yapılmasını da engelliyor. Daha da kıymetlisi birçok şirket Biricik bir problemle değil birebir anda birçok problemle birden boğuşuyor.
İşte günümüz şirketlerinin başını ağrıtarak CEO’ların gece uykularını kaçıran yeni sıkıntılar:
– Enflasyon ve fiyat oynaklıkları
– Kaliteli çalışan kıtlığı
– halk sıhhatine yönelik tehditler
– İklim değişikliği
– Ticarete dair düzenlemeler
– Yapılan işin geleceği ile alakalı kabiliyetlerin olmaması
– Cenk hali ve çatışmalar
– Politik kutuplaşma
– Siber suçlar
– Su kıtlığı
– Toprak kirlenmesi
– Yetersiz ve eski altyapı
– Yolsuzluk
– Biyo çeşitlilikteki azalma
– Yanlış bilgilerin yayılması
– Korumacılık
– Toplumsal eşitsizlik
– Mülteci krizleri
Bu emeller duvarınızda asılı olsun
SKA’lar her ne kadar hükümetler için uygulanabilir maksatlar olarak kurgulanmış olsalar da bu amaçlardan her birinin muvaffakiyete ulaşmasında Mesul Amel dünyası uygulamaları, yeni Amel yapış formları, yatırım, yenilikçilik, teknoloji ve işbirliği aracılığıyla Amel dünyası kilit bir rol oynamaktadır. SKA’lar yoksulluğu ortadan kaldırmak, gezegenimizi korumak, bütün insanların barış ve refah içinde yaşamasını sağlamak ve global ve Lokal sürdürülebilir kalkınma uygulamalarına bir çerçeve oluşturmak emeliyle 2030’da tamamlanacak bir yol haritası ortaya koymaktadır.
2001 yılında kabul edilip Aralık 2015 tarihinde geçerliliğini yitiren Binyıl Kalkınma Gayelerinin üzerine inşa edilmiştir. Aslında 17 üniversal gayeden oluşan bir hareket davetidir. Binyıl gayeleri açlık, yoksulluk ve eşitsizliği önlemeyi hedeflerken bunların kök nedenlerine yönelmezken, SKA’lar kök nedenleri de dikkate Meydan 169 gayesi sıralamıştır. Maksatlara ve amaçlara ulaşma derecesini ölçmek için ise yüzlerce gösterge oluşturulmuştur.
İşte CEO’ların duvarlarında ya da masaların bulunması gereken bu gayeler:
– Yoksulluğa nihayet n Açlığa nihayet n Sağlıklı bireyler
– Nitelikli eğitim
– Toplumsal cinsiyet eşitliği
– Pak su ve sıhhi koşullar
– Erişilebilir ve pak enerji
– Beşere yakışır Amel ve ekonomik büyüme
– Sanayi, yenilikçilik ve altyapı
– Eşitsizliklerin azaltılması
– Sürdürülebilir Belde ve Ömür alanları
– Mesul tüketim ve üretim
– İklim eylemi
– Sudaki yaşam
– Karasal yaşam
– Barış, eşitlik ve kuvvetli kurumlar
– Amaçlar için ortaklıklar
Yorum Yok