Kahramanmaraş merkezli sarsıntılar, kentteki binlerce yapı üzere dünya markası Mado’nun fabrika ve dükkanlarını da etkiledi. 60 çalışanını kaybeden Mado’nun kentteki 3 fabrikasından 1’i büsbütün, 2’si ise kısmen hasar gördü. Tam kapasite olmasa bile Kahramanmaraş’ta üretimini sürdüren Mado, 38 ülke ile Türkiye’nin bütün vilayetlerine dondurma ve diğer eserlerini ulaştırmaya çalışıyor. Sarsıntılarda ziyan gören fabrikasının girişine 21 metrekarelik konteyner yerleştirip, işleri koordine eden Mado’nun kurucusu, 4 çocuk babası Mehmet Sait Kanbur, yaşadığı süreci anlattı.
‘KENTTEN AYRILMAYACAĞIZ’
9’uncu kattaki konutunda sarsıntıya yakalanan Kanbur, kentten ayrılmadığını, bunun da çalışanların motivasyonu için Gerekli olduğunu belirtti. Kardeşleri ile bundan sonra da kentten ayrılmayacaklarını, 3 bin çalışanının yanında duracaklarını söyleyen Kanbur, bunu yapmaya mecburi olduklarını Anlatım etti. Fabrika önünde kurulan 80 çadırda aileleri ile kalan çalışanlarına, kardeşi Atilla Kanbur ile Yemek dağıtan Kanbur, en kısa vakitte 310 konteynerin de tamamlanacağını söyledi.
‘ÜRETİM YAPMAK ZORUNDAYIZ’
Hızla yaralarını sarmaya çalıştıklarını belirten Kanbur, “Yüzde 10-15 üzere bir kapasite ile bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Dışardaki bayilerimize mal vermek zorundayız. Bir taraftan insanlara moral verip, bir taraftan da üretim yapmak zorundayız. Bir taraftan bakım, tamir, bir taraftan da kısmi üretim yapmaya çalışıyoruz. Günlük 100 ton üretim kapasitemiz var. Köylerden aldığım sütleri etraftaki depremzedelere dağıttım, insanlara ikram ettim ve aldığım sütlerin parasını da üreticiye verdim. Kendi üreticilerimi de koruma etmem lazım. Üreticilerimin yemlerini bile gönderdim” dedi.
‘MARAŞ’I DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALDIRACAĞIZ’
Mado olarak kuvvetli bir süreçten geçtiklerini anlatan Kanbur, “Biz de zelzele yaşadık. Ben de sarsıntının içindeydim, Öbür bir yerde değildim. Su fabrikamız yok oldu. Natürel bunlar kolay değil. Bunları yaşarsanız, görürsünüz. Dışardan bakılınca her şey kolay görünüyor. Ancak her Vakit dediğim üzere bizim malımız, canımız Maraştır. Maraş’ı düştüğü yerden kaldıracağız. Öbür da bir izahı yok. Çalışan olmadığı için dışarıdan çalışanlar getirdim. kent büsbütün boşaldı, herkesin psikolojisi değişti. Fabrikanın önüne çadır kent kurdum. 310 Tane de konteyner kuruyorum. Üretim için Öbür kentlerden insan getirmeye çalışıyorum. Maraş’ta hayatın devam etmesi lazım. bütün zorlukları da inşallah aşacağız” diye konuştu.
‘YİĞİT DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALKAR’
Sorumluluklarının farkında olduğunu Anlatım eden Kanbur, şöyle devam etti:
“Çünkü bizim Maraş’tan Öbür gidecek bir yerimiz yok. Bizim toprağımız, doğduğumuz yer burası; öleceğimiz yer de burası. Daima söylediğim bir şey, bir Anadolu tabiri var. ‘Yiğit düştüğü yerden kalkar’ diyorum. Biz de düştüğümüz yerden kalkacağız. Bize düşen sorumluluğu biliyoruz. Zira Maraşlıyım, ben Maraş’ım. Maraş’ı, benim kaldırmam lazım. Maraş’ın kalkınması demek; Türkiye’nin kalkınması demektir. Zira Maraş, kendine geldiği Vakit Türkiye kendisine gelecek. Maraş; kadim bir kent, uygarlık kenti. İnşallah tekrar bir Belde yapacağız. Tekrar kadim bir Belde haline getireceğiz. El ele verip, bu kenti düştüğü yerden kaldıracağız. Şu anda çalışanlarımızın moralleri yeterli. Gelecekte inşallah bu kenti Yine kaldıracağız. Mado, üstüne düşen misyonu biliyor. Kimsenin bize bir şey demesine gerek yok. Meyyit de bizim, Canlı de bizimdir.”
Yorum Yok