SASAD’ın sponsorluğunu üstlendiği ‘Savunmada Yeni Teknolojiler & Yaratılan Değer’ oturumun moderatörlüğünü Kale Holding Yönetim Heyeti reis Yardımcısı ve Teknik Kısım Lideri Osman Okyay’ın yaptı. Oturuma Aselsan genel Müdür Yardımcısı ve MGEO Kesim Lideri Ahmet Akyol, Roketsan Yönetim Şurası Üyesi ve genel Müdürü Murat İkinci, STM Yönetim Heyeti Üyesi ve genel Müdürü hür Güleryüz ve BİTES Savunma, Havacılık ve Uzay Teknolojileri genel Müdürü Uğur Coşkun katıldı.
OKYAY: ÇİFT KULLANIMA SAHİP TEKNOLOJİLER GELİŞTİREREK ÖBÜR DALLARI DESTEKLİYORUZ
Kale Holding Yönetim Heyeti reis Yardımcısı ve Teknik Kısım Lideri Osman Okyay, “Sektörün 2022 yılı Yekün cirosu bir evvelki yıla nazaran yüzde 20,05 artarken İhracat yüzde 36.2 artmıştır. Dalın Yekün istihdamı ise yüzde 7.23 artarak 81 bin bireye ulaşmıştır. Dal, yüksek teknolojiler ve Özellikle çift kullanıma sahip teknolojiler geliştirerek diğer bölümleri destekliyor, yüksek katma değer üretiyor. Savunma sistemlerine yönelik talepteki süratli artış ve Ukrayna-Rusya ortasındaki savaş, batılı ülkelerin üretim kapasite yetersizliğinin ortaya çıkmasına neden oldu. Türkiye’nin kendini geliştirdiği görülüyor ve alanda başarısı kanıtlanmış eserleriyle potansiyel sunuyor. Avrupa ile ABD ortasında siyaset ayrışmasını etkileyen faktör, ABD’nin yeni çıkardığı yasalar. ABD, kendi şirketlerinin yatırımlarını desteklediği için bu durum, ABD şirketlerinin Avrupa şirketlerine karşı haksız rekabet ortamında bulunmasına yol açtı. Devletler ile devlet dışı aktörler ortasında silikleşen sonlar oluşmaya başladı ve bu durum siber güvenlik, savunma Sanayi ve istihbaratın işini epeyce zorlaştırdı. Alıştığımız birçok tarifin karşılıksız kaldığı bir devirden geçiyoruz. Savunma endüstrisindeki yüzde 1’lik bir İhracat artışı bile bizim için Fazla kıymetli” dedi.
AKYOL: ULUSAL VE YERLİ TASARIMLARIMIZI DÜNYAYA SUNUYORUZ
Aselsan genel Müdür Yardımcısı ve MGEO Dal Lideri Ahmet Akyol, “Türk Savunma Sanayii ile Aselsan’ın bir paydaşlığı ve yoldaşlığı var. Haberleşme, bilgi sistemleri, Uzay radar, elektronik harp, su altı teknolojileri, elektro optik, güdüm, güç, sıhhat ve ulaşım üzere aslında birçok alanda faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu sayede de yerli ve ulusal tasarımlarımızı dünyaya sunuyoruz. Elbet yetişmiş insan kaynağımız ve bütün Sanayi kollarımız ile dünyada rekabet ediyoruz. Savunma sanayiinin birçok bölümden farkı, sayılı ülkelerin elde ettiği bir Öbek ile karşılaştırılıyor olmamız. O ligde yarışmak için tıpkı standart ve kaliteyi yakalamanız gerekiyor. Rakipler dünyanın en güzelleri. Bu durum da bizlere ‘en güzeli olma’ yolunda motivasyon sağlıyor” sözlerini kullandı.
İKİNCİ: İÇ ÜRETİMİ HAREKETE GEÇİREREK ÖNEMLİ EKONOMİK KATKI SAĞLIYORUZ
Roketsan Yönetim Şurası Üyesi ve genel Müdürü Murat İkinci ise konuşmasında, “Dünyada eserlerini ihraç edebilen, kritik alanlarda yerli teknolojiler üretebilen küresel bir şirket pozisyonundayız. Atmaca projesi ile gemi savar muhtaçlığını karşılayarak Türk Deniz Kuvvetleri’ne hizmet ediyoruz. Bu Cin teknolojilerin ekonomik açıdan 3 Değerli avantajı var: Birincisi, kendi yapmış olduğumuz eserler yurtdışından alındığında birçok marj almayı gerektiriyor. Yani kendi eserimiz ile alırken kazanıyorsunuz. İkincisi ise eseri dışarıdan almadığınızda devletin vermiş olduğu bütçe ile iktisada katkı sağlamış oluyorsunuz. Üçüncü nokta ise burada geliştirilen teknolojilerin kaldıraç tesiri yaratıyor olması. Askeri alanda yapılan faaliyetler ve İç piyasadaki büyüklük, ihracattaki potansiyel bakımından Aka katkı sağlıyor. dahil üretim harekete geçerek Önemli ekonomik katkı sağlıyor” tabirlerine yer verdi.
GÜLERYÜZ: SAVUNMA SANAYİİ BAŞKANLIĞI’NDAN TAM BAĞIMSIZ SAVUNMA MİSYONU ALDIK
STM Yönetim Heyeti Üyesi ve genel Müdürü hür Güleryüz de “STM Fazla esaslı, lakin en az bilinen firmalardan biri. Türkiye’nin en Aka askeri denizcilik firmasıyız. Bilhassa her zamanki motivasyonumuz her ne yapacaksak, ekosistem ile Bir arada yapıp Birlikte büyümek. STM’nin içinde bulunmadığı aktiflik alanı yok. Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından bize verilen misyon, savunmada tam bağımsızlığı sağlamak için Gerekli mühendislik faaliyetlerini gerçekleştirmek. mesela NATO istihbarat altyapısı STM tarafından sağlanıyor. Geleceğin teknolojilerine yatırım yapmak epeyce önemli. Savunma ihracatı şu Lahza düşük ve umarım yakın gelecekte yükselecektir. Hepimiz en baştaki motivasyonu ‘tam Müstakil Türkiye’ydi. Türk yerli ulusal firmalar olarak TSK gereksiniminin yüzde 85-90 oranını karşılar duruma gelindi. Artık milletlerarası pazarda hakikaten en yeterli teknik tahlil ve durumları sunar hale geldik. Bir taraftan kendimize inancımız arttı, bir taraftan da TSK memleketler arası alanda marka haline geldi ve İhracat ile bu Oran daha da büyüyecek” dedi.
COŞKUN: TSK İÇİN METAVERSE HUSUSLARINDA UYGULAMALAR GELİŞTİRİYORUZ
BİTES Savunma, Havacılık ve Uzay Teknolojileri genel Müdürü Uğur Coşkun oturumda yaptığı konuşmada, “Metaverse teknolojileri hayatımızın bir devrinde Fazla Kıymetli bir mevzuydu ve şu anda da değerini koruyor. Biz var durumda TSK için de metaverse hususlarında uygulamalar geliştirmek için efor sarf ediyoruz. Buradaki tecrübelerimizin de metaverse ortamına aktarılmasını amaçlıyoruz. Artırılmış gerçeklik tecrübe ve deneyimlerimizle, bir aracın bakım tamiratının artırılmış gerçeklik programı ile yapılması üzerine çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bölümün muhakkak gereksinim alanlarında çalışan, inovasyon odaklı start-up kültürü ile ilerleyen bir şirket olarak elde etmiş olduğumuz teknolojiler ile ülkemiz ismine daha faydalı olacak formülü sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Uludağ iktisat Zirvesi’nde önderlerin gündemi: Sürdürülebilirlik
B/S/H sponsorluğunda gerçekleştirilen oturumun moderatörlüğünü Multinet Up CEO’su Ali Emre Sever’in üstlendi. Oturuma Galata Wind Yönetim Şurası Murahhas Üyesi ve İcra Heyeti Lideri Burak Kuyan, Ege Bina Yönetim Konseyi Lideri İnanç Kabadayı, Tiko Kurucusu ve Girişimcilik Vakfı Lideri Sina Afra ve Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng katıldı.
KUYAN: TÜRKİYE’DE 2050 YILINA KADAR ÜRETİMİN YÜZDE 64’Ü YENİLENEBİLİR GÜÇTEN OLACAK
Galata Wind Yönetim Heyeti Murahhas Üyesi ve İcra Konseyi Lideri Burak Kuyan, “Dünyanın ve hepimizin gündeminde sürdürülebilirlik var. Geldiğimiz noktada dünya üzerinde Fazla Kötü noktadayız. Dünya 2030 yılında karbon salımı ile birlikte 1.5 derece ısınacak ve bizler durdurmamız konusunda yapmamız gerekenin Fazla gerisindeyiz. 1.5 derece bile ülkemizde Fazla sarsıcı tesirlerde bulunuyor. Susuzluk ve kuraklık üzere iklim şartlarının ileri boyutta yaşanacağını görüyoruz ve atmamız gereken adımlar Fazla fazla. Bu adımlardan biri de yenilenebilir güç. Bu bahiste dünyada farkındalık yaşanmaya başladı. Türkiye açısından baktığımızda, 2050 yılına kadar üretimin yüzde 64’ü yenilenebilir güçten sağlanacak. Depolama ise fosil yakıtlardan kurtulmak için en Değerli dengeleyici ögelerden biri. Zira yenilenebilir güçten alınan elektrik yüzde 100 güvenilir” dedi.
KABADAYI: TÜRKİYE’DE YEŞİL SERTİFİKA KONUSUNDA GİDECEK çok YOLUMUZ VAR
Ege Bina Yönetim Heyeti Lideri İnanç Kabadayı, “Karbon salınımı nihayet 3-4 yılın Değerli bahis başlıklarından biri. İklim değişikliğinde inşaat ve gayrimenkul kesimi dünyada en Değerli karbon salımı gerçekleştiren alanlardan. Çimento en Değerli karbon salınımı alanlardan biri. İnşaat dalında yeşil yapı sertifikaları ile karbon salınımı azaltılmaya çalışılıyor. Türkiye de yeşil sertifika ile ilgileniyor Lakin daha Fazla gideceğimiz yol var. Güç verimliliği dizayndan başlayıp idareye kadar Fazla farklı alanlarda Mevcut oluyor. Markaların ve Hane üreticilerinin bu alanda yanlışsız yatırımları gerçekleştirmesi gerekiyor. Şuurlu olarak yanlışsız adımlarda hakikat planlamaları yapmamız gerekiyor. Önemli bir kentsel dönüşüm olacak; İstanbul’un da Fazla acil kentsel dönüşüme gereksinimi Mevcut ve 1.5 milyon konuttan Laf ediliyor. İnançlı yapı inşa edilirken bir yandan da güç verimliliği olan binalar inşa edilerek Birlikte devinim edilmeli. Sürdürülebilirlik okuryazarlığını toplumun geniş kitlelerine anlatmamız lazım. Tüketicinin bilinçlenmesi için biraz daha vakte gereksinimimiz var” diye konuştu.
AFRA: YATIRIM HUZURLU BİR BİÇİMDE HARCANMIYORSA HİÇBİR BEDELİ KALMIYOR
Tiko Kurucusu ve Girişimcilik Vakfı Lideri Sina Afra, “Etkinliğin Temel çıkış noktası, ne kadar yatırım yaparsanız yapın, huzurlu bir halde harcayamıyorsanız, hiçbir kıymeti kalmıyor. Yaşadığımız dünyayı ve toplumu kalkındıracak şey yalnızca Nakit değil, huzurlu Ömür açısından tesir yatırımcılığı ve girişimciliği olmalı. Bilhassa Avrupa’da 10 sene Evvel genç teşebbüsçü, şirket kurduğunda tesir diye bir münakaşa yoktu. Bugün tam aksisi, her gelen genç teşebbüsçü Nakit kazanmak istiyorum lakin bir yandan da bunu âlâ bir şeyler yaparak sağlamak istiyorum motivasyonu ile geliyor” dedi.
TÜRÜNG: TÜRK MUTFAK KÜLTÜRÜNÜ istikbal JENERASYONLARA AKTARMALIYIZ
Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng, “Amacımız Türk mutfak kültürünün ve lezzetlerinin istikbal jenerasyonlara transferini sağlamak. Yani hedefimiz Türk mutfağının sürdürülebilirliği. Yarınları güzelleştirmek mümkün. Kullanılan eserin sürdürülebilirliği ve mutfakta Besin atığı ile uğraş Amel anlayışı varsa, tabak tabak yarınları değiştirdiğimize inanıyoruz. Besin güvenliği ve izlenebilirliği, hayvan refahı, sürdürülebilir balıkçılık ve yerellik kavramları günümüz dünyasında dikkat çekilmesi gereken noktalar olarak yer alıyor” dedi.
Yorum Yok